Ses telleri soluk borusunun en üst kısmında, sağda ve solda olmak üzere tabakaları olan iki tane yapıdır. Ses tellerinin normal fonksiyonu için,  titreşim yapan iç serbest kenarlarının yüzeyi düzgün olmalıdır. Normal ses kalitesindeki tüm değişimler genel olarak ses kısıklığı olarak tanımlanmaktadır.

 Ses kısıklığı gırtlak içindeki ya da normal ses oluşumunda fonksiyon gören gırtlak dışı organlardaki patolojilere  bağlı olarak oluşabilir . Bu bölgedeki ödem, polip, nodül, ses teli felci ve tümör gibi yüzeyel düzensizlikler ses karakterini bozar. 

 

 

 

Ses tellerinde ödeme neden olan ses teli iltihapları (larenjit), boğaz ve sinüslerdeki enfeksiyonlar, sigara kullanımı, mide asit kaçağı, sesin kötü kullanımı ve aşırı zorlanması gibi durumlar ses teli içine kanama yaparak ses kısıklığına neden olabilir. 

 

Ses teli felçleri ya da bu bölgeyi daraltan kitleler solunum yetmezliği ve buna bağlı efor kapasitesi kısıtlanması, kalp yetmezliği hatta boğulmaya neden olabilmektedir.

Ses kısıklığı sebeplerinin teşhisinde; problem kaynağı sıklıkla ses tellerinin kendisi olduğu için ses tellerinin yapısı; endoskop veya gerekirse stroboskop ile  görüntülenmesi esastır. 

Tedavi; medikal olabileceği gibi sorunun kaynağına göre cerrahi de gerekebilir. Ses tellerini olumsuz etkileyen en önemli unsurlar mukozanın kurumasıdır. Bu nedenle  bol miktarda su içilmesi, özellikle yatak odalarında hava kuruluğunun önlenmesi, burun tıkanıklığı, sinüzit gibi ses tellerini olumsuz etkileyen problemlerin çözülmesi ve yüksek sesle ve uzun konuşmalardan kaçınılması genel olarak ses kısıklığı riskini azaltacaktır.

Ses terapileri için, öncelikle vokal hijyen gibi hastanın sesini doğru kullanmaya yönelten teknikler tercih edilmelidir. Sesin belli bir süre kullanılmaması ile ses telleri üzerinde aşırı veya yanlış kullanıma bağlı oluşan travmatik durumları ortadan kaldırılmış olur.

Ses telinde bakteriyel bir enfeksiyon söz konusu ise antibiyotikler ve ödem gibi dokuda ağır bir enflamasyon varsa kortizonda kullanılmaktadır. 

Mide asit kaçağı (reflü) tanısı konulan hastalarda gastroenterolojik incelem yapılmalıdır. 

Ses teli nodülleri için öncelikle ses kullanma eğitimi uygulanırken polipler ve tümöral hastalıklar için cerrahi yöntemler gerekmektedir. 

Kötü huylu bazı hastalıkların tedavisinde erken dönemde cerrahi yerine ışın tedavisi de tercih edilebilmektedir. 

Ses teli felçlerinde hareketsiz kalmış ses telinin orta hata yaklaştırılmasına yönelik cerrahiler ya da serbest kenara çeşitli enjeksiyonlar uygulanabilmektedir. 

Ses teli kaslarının aşırı çalışması nedeni ile oluşan ses hastalıklarında konuşma terapileri ve botulinum toksin enjeksiyonu gibi yöntemler kullanılmaktadır.