Tükürük bezleri büyük (majör) ve küçük (minör) bezler olarak iki gruptan oluşur.   Kulak ön ve altında yer alan parotis tükürük bezleri, çene altında yer alan submandibuler tükürük bezleri ve dil altında sublingual tükürük bezleri majör tükürük bezleri olarak adlandırılır. Yüzün her iki tarafında simetrik halede bulunurlar. 

Ayrıca ağız içerisinde, dudak ve damakta çok sayıda küçük (minör) tükürük bezi mevcuttur. Tükürük bezlerinin görevi ağzı nemlendiren, mikroplara karşı dezenfektan etki yapan ve sindirime yardımcı enzim adı verilen proteinleri içeren tükürük salgısını üretmektir. Majör ve minör bezlerden günde 1 ila 1,5 litre arasında tükürük salgısı üretilerek ağız içine boşaltılmaktadır.  

Tükrük; içinde bulunan maddeler ile immunolojik savunma ve mekanik temizleme ile, ağız mukozası ve üst solunum yolu için bir koruyucu görev üstlenir.  

Tükrük bezi hastalıkları; tükrük bezi dokularında parotit gibi iltihabi hastalıklar, sialolityazis adı verilen tükrük bezi taşları gibi değişik patolojiler yanında, iyi huylu veya kötü huylu tümörler gibi çok geniş bir yelpazeye yayılır. 

Tüktük bezi hastalıklarında tanı; ayrıntılı öykü, fizik muayene, radyolojik ve tükrük bezi endoskopisi gibi girişimsel işlemler ile konulur.

Tüktük bezi hastalıklarında tedavi; iltihabi hastalıklarında antibiyotik gibi ilaç tedavisi ve diğer yardımcı tedaviler yapılır. Cevap alınamayan durumlarda tükürük bezinin cerrahi olarak çıkartılması uygulanmaktadır.

Tükrük bezi taşı tedavisinde sialendoskopi ile  çok ince endoskoplarla tükrük bezi kanalları içerisine girilerek tedavi etmek mümkün.

Kötü huylu tükürük bezi tümörlerinin tedavisinde ilk seçenek cerrahidir. Ameliyat sırasında tümörün çevresinde tümör yayılmamış normal doku içerecek şekilde geniş olarak çıkartılması gerekir. Tümör tarafından tutulum olmadığı sürece ameliyat bölgesinden geçen yüz siniri, dil duyusunu alan sinir gibi önemli sinirler korunmalıdır. 

Boyundaki lenf bezlerinde saptanmış tümör sıçraması saptanan ve belirgin tutulum saptanmamış olsa bile boyun lenf bezlerine metastaz yapma riski yüksek olan tümörlerde ameliyat sırasında komşu lenf bezleri de çıkartılır (boyun diseksiyonu ameliyatı). 

Radyoterapi küçük tümörlerde nadir olarak asıl tedavi olarak seçilebilir. Büyük ve yayılma riski yüksek tümörlerde ise cerrahi sonrasında ameliyat bölgesine radyoterapi verilerek aynı bölgede tümör tekrarının önlenmesi amaçlanmaktadır. 

Diğer sağlık problemleri nedeni ile ameliyata uygun olmayan hastalarda ve tümörün ileri derecede bölgesel yayılım ve/veya uzak metastaz yapmış olduğu hastalarda ilaç tedavisi (kemoterapi) tercih edilebilmektedir.